Ana içeriğe atla

KOBİ'ler Finansmana Erişim Güçlüğü Yaşıyor

İşletmelerin zorlanma hatta kapanma nedenlerinin başında, finansal yönetim eksikliği geliyor ve bu eksikliğin ortalama %25’i de satın alma süreçlerindeki hatalardan kaynaklanıyor. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler bilgi eksikliği ve yanlış finans haritası nedeniyle sürdürülebilir büyüme sağlayamıyor.

Ekonomik kalkınmışlık düzeyi ne olursa olsun küçük ve orta ölçekli işletmelerin, ülke ekonomisi için vazgeçilmez bir unsur olduğu bilinmektedir. Önemli rollere sahip olan KOBİ'ler; ekonomiye dinamizm kazandırma, istihdam sağlama ve yeni iş olanakları yaratma, esneklik ve yenilikleri teşvik etme, bölgesel kalkınmayı canlandırma ve hızlandırma, rekabetin korunması, yabancılaşmanın azaltılması gibi alanlarda gücünü göstermeye devam ediyor. Finans uzmanları milli gelire katkı sağlayan KOBİ’lerin; doğru finans haritası ile karlılık sağlayabileceğinin, yurt içi ve yurt dışı pazarda iş hacmini büyütebileceğinin ve uzun vadeli değer yaratabileceğinin altını çiziyor.

KOBİ’ler İçin Doğru Finansal Yönetim Nasıl Olmalı?

Kobiler Finansmana Erişim Güçlüğü Yaşıyor

Günümüzde, küreselleşme ile birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, KOBİ’lerin sosyal ve ekonomik değişimlere uyum gösterme esnekliklerinin ve yeteneklerinin öneminin daha fazla farkına varırken, rekabet güçlerini ve teknolojik düzeylerini artırıcı yönde teşvik tedbirleri uygulamalarına ağırlık vermektedirler. Pazarda var olmak ve sürdürülebilir büyüme sağlamak isteyen KOBİ’ler ise ya finansmana ulaşamıyor ya da finansını yönetemiyor ve gizli iflasa sürükleniyor. 

Doğru finansal yönetimin önemine dikkat çeken Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç: KOBİ’lerin yaşadığı sorunların başında; ekonomik istikrarsızlık, kontrolsüz büyüme, vade uyuşmazlıkları, finansmana erişim ve kullanım zorlulukları ile KOBİ’lerin kendi yapılarından kaynaklanan sorunlar geliyor. KOBİ’lere en önemli tavsiyem, muhasebe ve finansın farklı alanlar olduğunu bilerek hareket etmeleri olacaktır. Maalesef ülkemizde işletmeler muhasebe odaklı şekilde, finansın muhasebe ile aynı şey olduğu yanılsaması ile hareket ediyorlar. Oysa bu iki alan birbirinden farklı ama omuz omuza çalışması gereken iki ayrı disiplin olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca özetlemek gerekirse muhasebe olmuş bitmiş para ve para türevindeki tüm işlemleri devlete belli bir yasaya göre beyan eden birim iken, finans henüz olmamış/gerçekleşmemiş finansal hareketlerle ilgili tahminlemeler ve planlamalar yaparak işletme için gidiş yolları tasarlayan ve bu sayede karlılık artışı elde etmeyi hedefleyen birimdir. Kısacası muhasebe işletmenin geçmişi ile, finans ise geleceği ile ilgilenir. İşletmenizin geleceğine yönelik adımları çok önceden olası senaryolara göre planlamak, düzenli olarak planlanan ve gerçekleşenleri kıyaslayarak hareket etmek uzun vadede işletmeye karlılık ve verimlilik artışı olarak dönecektir.Analizler sonucu karşımıza çıkan sayıların aslında işletmeye anlatmak istediği şeyler vardır. Sayıların bize anlatmak istediklerini doğru yorumlayarak gereken önlemleri almak, şüphesiz olağandışı durumlara hazır olmamızı ve karlılık artışı elde etmemizi sağlayacaktır. İşletmelerin finansa gereken önemi verdiğinde sürdürülebilir şekilde büyümesi çok daha kolay olacaktır. Tüm işletmelerin bu farkındalığa kavuşmalarını ve finansal verileri göz önünde bulundurarak hareket etmelerini tavsiye ederim.’ Sözlerine yer verdi.

https://www.ifhaber.com/ekonomi-ve-finans/kobiler-finansmana-erisim-guclugu-yasiyor/?feed_id=15040&_unique_id=64c264dee40fd

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...