Ana içeriğe atla

Küresel Sigorta Sektörü Alarm Veriyor!

İstanbul – 30 Nisan 2025 – Bain & Company’nin yayımladığı yeni araştırmaya göre, sigorta sektöründeki koruma açıklarının 2030 yılına kadar tüm branşlarda daha da kötüleşmesi bekleniyor. Bu durumun temel nedeni olarak, sigorta şirketlerinin dünya genelinde sürdürülebilir olmayan, prim artışlarına dayalı büyüme modelleriyle ilerlemeye çalışmaları gösteriliyor.

“Koruma Açığını Kapatmak: Karşılanabilirlik, Erişim ve Risk Önleme” başlıklı rapor, sigorta sektörünün risklere uyumlu fiyatlama yaparken kârlılığı korumakta yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Artan doğal afetler ve siber saldırılar gibi değişen risk profilleri, hızla yükselen konut sigortası primleri ve hayat sigortasının –özellikle genç kuşaklar arasında– giderek daha az tercih edilmesi bu sorunların başlıca nedenleri arasında yer alıyor.

Bain’in bulgularına göre, 2030 yılına gelindiğinde doğal afetlerden kaynaklanan zararların yalnızca %25 ila %33’lük kısmı sigorta kapsamında olacak. Ölüm oranlarına ilişkin teminatlarda ise bu oranın %50’nin altına düşmesi bekleniyor. Bu durum, dünya genelinde bireylerin ve kurumların ciddi ölçüde sigorta koruması dışında kalacağına işaret ediyor.

Yatırımcılar, sigorta şirketlerinin gelecekteki kârlılığı konusunda endişeli

Bain & Company’nin raporuna göre, yatırımcılar ABD’li sigorta şirketlerinin gelecekteki büyüme potansiyeline karşı temkinli yaklaşırken, yükselen piyasalarda faaliyet gösteren hayat sigortası şirketlerine daha iyimser bakıyorlar. ABD’li hayat sigortacılarına yönelik değerlemelerde, uzun vadeli kâr büyümesine ilişkin negatif “beyaz alanlar” bulunuyor. Bu durum ya kârlılığın düşeceğine ya da mevcut portföylerde henüz gün yüzüne çıkmamış kayıpların olabileceğine işaret ediyor. Mal ve kaza sigortası (P&C) şirketleri daha sınırlı bir ölçekte olmasına rağmen benzer sorunla karşı karşıya. Bunun nedeni ise son dönemde yapılan fiyat artışlarının sürdürülebilirliği konusundaki soru işaretleri ve potansiyel olarak artabilecek tazminat taleplerine dair endişeler olarak gösteriliyor.

Türkiye’de kârlılığı yönetmek kritik önem taşıyor

Türkiye’de sigorta sektörünün görünümü ile ilgili değerlendirmede bulunan Bain İstanbul Ortaklarından Onur Kayahan, “Sigorta penetrasyonunun artırılması halen sektör için kritik önem taşıyor. Özellikle zorunlu sigortalar haricindeki bireysel ve işletmelere yönelik branşlar, sigorta penetrasyonu açısından ana büyüme alanları olarak gözüküyor. Şirketler için büyüme fırsatlarını yakalamanın yanı sıra kârlılığı yönetmek de kritik önem taşıyor. Bu sebeple özellikle elementer branşlarda otomasyon, dijitalleşmenin akıllı yapay zekâ uygulamaları ile desteklenmesi kısa vadedeki odak alanlardan olacaktır. Özellikle, yapay zekâ uygulamaları ile risk ölçüm ve fiyatlama yaklaşımları, satış destek algoritmaları, hasar yönetim süreci otomasyonu gibi alanların şirketler için değer yaratım fırsatı taşıyan ana alanlar olacağını öngörmekteyiz.” dedi.

Siber risklerin artışı, sigorta talebini tetikliyor

Bain raporuna göre sigorta sektörünün küresel ölçekte karşı karşıya olduğu bir diğer büyük tehdit ise hızla artan siber riskler. Dijitalleşmenin hız kazanması ve veri hacminin olağanüstü seviyelere ulaşması, sigorta şirketlerini yeni nesil tehditlerle baş başa bırakıyor. Bain, fidye yazılımı (ransomware) kaynaklı küresel zararların önümüzdeki altı yıl içinde 250 milyar doları aşabileceği uyarısında bulunuyor. Raporda bu tehdide karşı koyma konusunda da tekil sigorta şirketlerinin bireysel çabalarının yeterli olmayacağı vurgulanıyor.

Yapay zekâ ve veri artışı, sigortacılığı yeniden şekillendiriyor

Tüm zorluklara rağmen sigorta sektörü, aynı zamanda birçok yeni fırsatla da karşı karşıya. Bain’in bulgularına göre, sigorta şirketleri bir yandan çeşitli zorluklarla mücadele ederken diğer yandan teknolojinin hızlı gelişimi sayesinde önemli fırsatlar elde ediyor. Yapısal olmayan verilerin çoğalması ve yapay zekânın yükselişi, sektörün işleyişini köklü bir şekilde değiştiriyor ve büyüme ile verimlilik için yeni kapılar açıyor. Verilerin doğru işlenmesi ise sigorta şirketlerine, özellikle erişilebilirlik ve fiyatlandırma alanlarında önemli avantajlar sağlıyor.

Bain & Company Ortaklarından Armando Guastella, yapay zekânın sigorta şirketlerine katkısı hakkında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Yapay zekâ sadece otomasyon için bir araç değil — sigorta şirketlerinin operasyonlarını köklü bir şekilde değiştirebilecek stratejik bir varlık. Yapay zekâyı, büyük oranda yapılandırılmamış veriyi daha iyi işleyip yorumlamak için kullanarak, sigorta şirketleri müşteriler için erişilebilirlik ve uygun fiyatları artırma fırsatına sahip. Bu gelişmeler, gelirlerde %10 ila %15 arasında bir artış, operasyonel giderlerde %30’a kadar bir azalma ve mal ve hasar taleplerindeki sızıntıyı %50’ye kadar azaltma potansiyeline sahip.”

Raporda ayrıca, iklim çözümleri pazarının büyümesinin sigorta risk modellerini nasıl etkileyeceği, elektrikli ve otonom araçların yükselişinin risk ve sorumluluk dengelerini nasıl dönüştüreceği ve giderek büyüyen emeklilik geliri açığının nasıl yönetilmesi gerektiği gibi konular da yer alıyor.

https://www.ifhaber.com/sigortacilik/kuresel-sigorta-sektoru-alarm-veriyor/?feed_id=89285&_unique_id=6812b4e53ee5d

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...