Ana içeriğe atla

Veeam: Her 10 Kurumdan 7’si Siber Saldırı Altında

Siber tehditler her geçen gün artarken, Veeam'in yeni araştırmaları, BT kesintilerinin Global 2000 şirketlerine yılda 400 milyon doların üzerinde maddi zararın yanı sıra verimlilik kaybı ve müşteri güveninin zedelenmesi gibi kritik sonuçlara mal olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmalara göre veri dayanıklılığına öncelik veren kuruluşlar bu alana harcadıkları her 1 dolar karşılığında 10 dolara kadar kazanç elde edebiliyor, saldırılardan 7 kata kadar daha hızlı kurtulabiliyor.

Siber tehditlerin ve fidye yazılımı saldırılarının her geçen gün daha da arttığı ve daha karmaşık hale geldiği günümüzde, verilerin her durumda, her zaman ve her yerde erişilebilir olmasını sağlayan veri dayanıklılığı kurumlar için artık stratejik bir zorunluluk. Veri dayanıklılığı alanında dünya çapında pazar lideri Veeam Software'in "Veeam 2025 Fidye Yazılımı Trendleri ve Proaktif Stratejiler Raporu", kurumların siber saldırılara karşı güvenlik ve kurtarma çabalarına her ne kadar geçmişe göre daha fazla kaynak ayırıyorsa da, fidye yazılımı tehdidinin 2025 yılı ve sonrasında da kurumları zorlamaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Veeam, fidye yazılımı çağının değişen dinamiklerini, dünyanın dört bir yanında kurumların veri dayanıklılığı konusunda yaşadığı sıkıntıları ve siber güvenlik alanındaki güncel gelişmeleri ve yeni teknolojileri VeeamON Tour İstanbul 2025 etkinliğinde sektörle paylaştı.

Siber Saldırıya Uğrayan Şirketlerin Yarısından Fazlası Verilerinin Çoğunu Kaybetti

Her 10 Kurumdan 7’si Siber Saldırı Altında
Veeam: Her 10 Kurumdan 7’si Siber Saldırı Altında

Etkinlikte detayları paylaşılan Veeam 2025 Fidye Yazılım Trendleri ve Proaktif Stratejiler Raporu'na göre 10 kurumdan 7'si son bir yıl içinde bir saldırı yaşadı. Saldırıya uğrayan her 10 şirketten sadece 1’i verilerinin yüzde 90'ından fazlasını kurtarırken, yarıdan fazlası (%57) verilerinin yarıdan fazlasını kaybetti. Ankete Bilgi Güvenliği Yöneticileri (CISO'lar) veya benzer sorumluluklara sahip yöneticilerin yanı sıra Amerika, Avrupa ve Avustralya'dan güvenlik uzmanları ve BT liderleri katıldı. Araştırmaya katılanların yüzde 69'u saldırıya uğramadan önce hazırlıklı olduklarına inanırken, saldırı sonrası planlamalarında önemli boşluklar olduğunu gördüklerini ve veri güvenlerinin yüzde 20'nin üzerinde düştüğünü belirtti. Katılımcıların yüzde 98'i bir fidye yazılımı el kitabına sahip olsa da kurumların yarıdan fazlası yedekleme doğrulamaları ve sıklıkları (%44) ve önceden tanımlanmış bir "emir komuta zinciri" (%30) gibi temel teknik unsurlara sahip olmadıklarını ifade etti. Saldırı sonrası CIO'lar hazırlık derecelerinde %30'luk, kuruluşlarının güvenlik duruşunu daha net bir şekilde kavrayan CISO’lar ise %15'lik düşüş yaşadı. 2024 yılında fidye yazılımı saldırılarından etkilenen her 3 kuruluştan 1’i (%36) fidye ödememeyi tercih etti. Ödeme yapanların yüzde 82'sinin ilk fidyeden daha azını, yüzde 60'ının da bu tutarın yarısından daha azını ödemesi, sağlam kurtarma stratejilerinin önemini ortaya koydu.

Veeam Türkiye Ülke Müdürü Kürşad Sezgin, raporun artan tehditler karşısında riskleri azaltmak, saldırılardan daha hızlı ve etkili şekilde kurtulmak için kurumların reaktif güvenlik önlemlerinden proaktif siber dayanıklılık stratejilerine geçmelerinin büyük önem taşıdığını net biçimde gösterdiğini söyledi. Sezgin, "Proaktif bir güvenlik yaklaşımı benimsemek, güçlü kurtarma çözümlerine yatırım yapmak ve departmanlar arasında iş birliğini teşvik etmek, kurumların fidye yazılımı saldırılarının etkisini önemli ölçüde azaltmasına yardımcı oluyor. Veri dayanıklılığına öncelik veren kuruluşlar, saldırılardan 7 kata kadar daha hızlı kurtulabiliyor ve veri kayıplarını çok ciddi oranlarda düşürüyor" ifadelerini kullandı.

Veri Dayanıklılığı Önlemlerine Harcadıkları Her 1 Dolar, Şirketlere 10 Dolara Kadar Kazanç Sağlıyor

Veeam ve McKinsey & Company tarafından gerçekleştirilen Veri Dayanıklılığı Olgunluk Modeli (DRMM) adlı global araştırma da BT kesintilerinin Global 2000 şirketlerine yılda 400 milyon doların üzerinde maddi zarara mal olduğunu ortaya koydu. Bu da şirket başına ortalama 200 milyon dolara denk geliyor. Kesintiler, yalnızca maddi değil; verimlilik kaybı ve müşteri güveninin zedelenmesi gibi stratejik zararları da beraberinde getiriyor. Her ne kadar CIO'ların yüzde 30'u kurumların veri dayanıklılığı açısından ortalamanın üzerinde olduğuna inansa da rapora göre aslında yüzde 10'u bu seviyeye ulaşıyor. Araştırmaya göre her 3 CIO'dan 1’i (yüzde 30'undan fazlası) veri dayanıklılığı yeteneklerinin gerçekte olduğundan daha iyi olduğuna inanıyor. Bu yanılsama da kurumlarını başarısızlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

DRMM araştırması, veri dayanıklılığına yatırım yapmanın getirilerini de somut verilerle ortaya koyuyor. Şirketler veri dayanıklılığı önlemlerine harcadıkları her 1 ABD Doları karşılığında, iyileştirilmiş çalışma süresi, azaltılmış olay maliyetleri ve gelişmiş çeviklik gibi getiriler sayesinde 3 ila 5 ABD Doları, hatta bazen 10 ABD Doları’na kadar kazanıyor. Veeam Software'in duyurduğu sektörün ilk "Veri Dayanıklılığı Olgunluk Modeli" (Data Resilience Maturity Model - DRMM), kuruluşların gerçek dayanıklılık düzeyini objektif olarak değerlendirmelerine yardımcı oluyor. Model, algı ile gerçeklik arasındaki farkı kapatmak ve veri kesintilerine karşı direnç geliştirmek için stratejik adımlar atmalarını sağlıyor. Veeam DRMM, sektör uzmanlarından oluşan bir konsorsiyum tarafından; siber dayanıklılık, felaket kurtarma ve üç temel alanda (veri stratejisi, insanlar ve süreçler ve teknoloji) operasyonel dayanıklılık konusunda bütünsel bir bakış açısı sunan sektördeki tek sistem olarak öne çıkıyor. Kesinti başına 5 milyon ABD doları tasarruf sağlayan bir sağlık sistemi olan Veeam DRMM; liderlerin insanları, süreçleri ve teknik yetenekleri genel veri stratejileriyle uyumlu hale getirmek için değerli bilgiler sağlayarak veri dayanıklılıklarını değerlendirmelerine ve geliştirmelerine olanak tanıyor.

Bu uyum, riske maruz kalmayı en aza indirmeye yardımcı olurken, kuruluşların görev açısından kritik hedeflere odaklanmasına ve rekabet avantajını sürdürmesine de olanak tanıyor. Kurumlar, Veeam'in risklere maruz kalmayı azaltmayı ve yeni inovasyonları ortaya çıkarmayı amaçlayan özel yönetici atölyelerine katılarak veri dayanıklılığı olgunluk yolculuklarına başlayabiliyorlar.

Veri dayanıklılığının yalnızca verileri korumakla ilgili değil, tüm kurumu korumada hayati bir önem taşıdığını vurgulayan Veeam Genel Müdürü ve EMEA Kıdemli Başkan Yardımcısı Tim Pfaelzer, "Rekabet avantajı da dahil olmak üzere yapay zekâ inovasyonu, uyumluluk, güven ve uzun vadeli performans için temel sağlıyor. Veri Dayanıklılığı Olgunluk Modeli (DRMM), kurumlara bugünün zorluklarıyla başa çıkmak ve yarının fırsatlarına hazır olmak için kendilerini nasıl donatabileceklerini gösteriyor" diye konuştu.

https://www.ifhaber.com/teknoloji/veeam-her-10-kurumdan-7si-siber-saldiri-altinda/?feed_id=94189&_unique_id=683a1dd5780c2

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...