Ana içeriğe atla

Ortadoğu'daki Gerilimler Sigorta Sektörünü Etkiliyor

Ortadoğu Gerilimleri Reasürans ve Sigorta Şirketlerinin Portföylerinde Riskleri Artırıyor

Morningstar DBRS tarafından yayınlanan bir rapora göre, İran ve İsrail arasındaki artan gerilimler, denizcilik, havacılık, siber güvenlik ve terör sigortası sağlayıcıları üzerinde ani aktüeryal baskılar ve potansiyel birikimli kayıplara yol açabilir. Uzun süreli bir çatışma durumunda, bazı sigorta kollarında reasürans kapasitesinin daralabileceği ve birincil sigortacılar için sermaye maliyetlerinin artabileceği belirtildi.

Kredi derecelendirme kuruluşunun "Ortadoğu Gerilimleri, Küresel Sigortacılar ve Reasürörler İçin Underwriting ve Yatırım Risklerini Artırıyor" başlıklı raporunda, "İran-İsrail çatışması, küresel sigorta endüstrisi için çok boyutlu bir zorluk teşkil ediyor. Neredeyse tüm mal ve sorumluluk (P&C) sigorta kollarını ve varlık sınıflarını etkiliyor" ifadelerine yer verildi.

Denizcilik Sigortalarında Savaş Risk Primi Patlaması

Rapora göre, denizcilik sigortaları, jeopolitik krizlerden ilk etkilenen sigorta kolu olma özelliğini taşıyor. "İsrail limanlarının ötesinde, tüm Ortadoğu bölgesinde risk fiyatlamalarında önemli artışlar görülüyor. Kızıldeniz, Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi gibi küresel enerji ticaretinin kritik noktalarından geçen gemiler, hızla yükselen primlerle karşılaşıyor."

Financial Times'ın 18 Haziran tarihli "Sigortacılar, İran rotasında fiyatları %60 artırdı" başlıklı haberine atıfta bulunan rapor, son haftalarda Hürmüz Boğazı'ndan geçen gemiler için kasko (fiziksel hasar) ve makine sigortası primlerinin %60 arttığını ortaya koydu.

Ancak bu durum, deniz sigortacıları için "iki ucu keskin bir kılıç" olarak değerlendiriliyor. Kısa vadede yüksek fiyatlandırma, özellikle savaş riski uzmanı deniz sigortacıları için kârlılığı artırabilir. Ancak, önemli deniz yollarındaki risk yoğunlaşması, büyük bir olay meydana gelmesi halinde bağlantılı kayıpları tetikleyebilir.

Raporda, "İran güçleri tarafından geçmişte ticari tankerlere yönelik el koyma veya saldırılar, sigortalı kayıpların ne kadar hızlı ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Örneğin, büyük bir LNG tankerine yönelik doğrudan bir füze saldırısı, kasko, kargo ve olası sorumluluk talepleri nedeniyle 500 milyon doları aşan sigortalı kayıplara yol açabilir" denildi.

Havacılık Sigortalarında Riskler Artıyor

Çatışma, ticari uçak kasko ve sorumluluk sigortalarını da etkiliyor. Savaş riski poliçeleri genellikle aktif çatışma bölgelerini kapsam dışı bıraksa da, raporda "modern füze ve drone teknolojisinin kayıpları öngörmeyi zorlaştırdığı" vurgulandı.

"Sapmış bir füze veya yanlış hesaplanmış bir hava savunma müdahalesi, ticari bir uçağın kaybına ve büyük sigorta taleplerine yol açabilir" ifadesiyle, 2020'de İran hava savunması tarafından yanlışlıkla düşürülen Ukrayna Uluslararası Havayolları'na ait Boeing 737-800 örneği verildi.

Ayrıca, İsrail, Ürdün ve Körfez ülkelerindeki havalimanları, bakım tesisleri ve havacılık altyapısının artan tehdit altında olduğu belirtildi. "Kara tabanlı saldırılar, maddi hasar, iş kesintisi ve sorumluluk taleplerine yol açabilir" denilen raporda, savaş riski sigortacılarının primleri yeniden fiyatlandırdığı ve poliçe koşullarını sıkılaştırdığı kaydedildi.

Devlet Destekli Siber Saldırılar ve Sigorta Etkileri

Raporda, siber savaşın sınır tanımadığı ve fiziksel çatışma bölgesinden uzaktaki sigortalıları da etkileyebileceği ifade edildi. 20 Haziran'da Reuters'ta yayınlanan ve ABD'li bir hayat ve sağlık sigortacısına yönelik siber saldırıyı konu alan habere atıfta bulunularak, sigortacıların da hedef olabileceği vurgulandı.

"Siber sigortacılar için devlet destekli siber saldırıların artan ölçeği ve karmaşıklığı, risk modelleme, underwriting ve sermaye yeterliliği konularında soru işaretleri doğuruyor" denilen raporda, "Birçok poliçe, ulus-devlet siber savaşının neden olduğu talepleri azaltan veya ortadan kaldıran 'savaş istisnaları' içeriyor, ancak siber saldırıların kaynağının tespiti konusundaki belirsizlikler nedeniyle yasal anlaşmazlıklar artıyor" ifadelerine yer verildi.

Genişleyen Riskler: Emlak, Siyasi Risk ve Tedarik Zinciri

Rapor, çatışmanın ticari emlak sigortaları, siyasi risk ve tedarik zinciri kesintileri gibi alanlarda da ek riskler oluşturduğunu ortaya koydu. "Enerji şirketleri, lojistik sağlayıcılar ve ihracatçılar, çatışma bölgelerinde faaliyet gösterdikleri için ek siyasi risk sigortası talebinde bulunabilir. Ancak bu teminatlar giderek pahalılaşıyor."

Ayrıca, ticari kredi sigortacılarının, denizcilik kesintileri veya yaptırımlar nedeniyle sözleşmelerini yerine getiremeyen ihracatçılar nedeniyle artan taleplerle karşılaşabileceği belirtildi.

"Tedarik zincirlerinin birbirine bağlı doğası, yerel çatışma olaylarının bile birden fazla bölge ve sektörde sigortalı kayıplara yol açabileceği anlamına geliyor" denilen raporda, "Deniz darboğazlarının tıkanması durumunda, koşullu iş kesintisi teminatları kapsamında talepler tetiklenebilir" uyarısı yapıldı.


Morningstar DBRS Hakkında

Morningstar DBRS, küresel finansal piyasalarda kredi derecelendirme, risk analizi ve yatırım araştırmaları sunan lider kuruluşlardan biridir. Sigorta, reasürans ve finansal hizmetler sektörlerine yönelik kapsamlı raporlar yayınlar.

https://www.ifhaber.com/sigortacilik/ortadogudaki-gerilimler-sigorta-sektorunu-etkiliyor/?feed_id=99030&_unique_id=686056635719a

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...