Ana içeriğe atla

Aksa Enerji ve TSKB Güçlerini Birleştirdi

TSKBAksa Enerji'nin %100 bağlı ortaklığı Aksa Yenilenebilir Enerji ile 80 milyon ABD doları tutarında yeni bir kredi anlaşmasına imza attı. Kredi; Kırşehir Alıç Depolamalı GESGaziantep Pamuk Depolamalı GES ve Şanlıurfa Müstakil Elektrik Depolama Tesisi projelerinin hayata geçirilmesinde kullanılacak.

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası) ve Aksa Enerji'nin %100 bağlı ortaklığı Aksa Yenilenebilir Enerji, 80 milyon ABD doları tutarında yeni bir kredi anlaşması imzaladı. TSKB tarafından sağlanan kredi ile Aksa Yenilenebilir Enerji, Türkiye'deki depolamalı yenilenebilir enerji santralleri yatırımlarını gerçekleştirecek. Anlaşma kapsamında, Aksa Yenilenebilir Enerji'nin Türkiye'nin farklı bölgelerinde yürüttüğü 14 yenilenebilir enerji projesinden 3'ü TSKB tarafından finanse edilecek.

TSKB'nin finansman desteği sağlayacağı projeler arasında Kırşehir Alıç Depolamalı GES (50 MWe), Gaziantep Pamuk Depolamalı GES (40,5 MWe) ve Şanlıurfa'da kurulacak 50 MWe / 50 MWh kapasiteli müstakil elektrik depolama tesisi yer alıyor. Söz konusu kredi, 1 yılı geri ödemesiz olmak üzere toplam 11 yıl vadeli olacak.

TSKB'nin 2002 yılından beri orta ve uzun vadeli kaynakları aracılığıyla Türkiye'de hidroelektrik, güneş, rüzgâr, biyokütle/biyogaz ve jeotermal enerji santralleri gibi pek çok yenilenebilir enerji projesine finansman desteği sağladığını vurgulayan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, anlaşmaya ilişkin şunları söyledi: "Tüm dünyada yenilenebilir enerji başta olmak üzere enerji ve kaynak verimliliğinin her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarının büyük bir önem taşıdığına inanıyor; TSKB olarak Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda, yenilenebilir enerji yatırımlarını uzun zamandır kararlılıkla destekliyoruz. Bugüne kadar finansmanında yer aldığımız 476 yenilenebilir enerji projesiyle Türkiye'nin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünün %14'ünü temsil etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Son olarak, Aksa Enerji ile imza attığımız bu anlaşma ile ülkemizde depolamalı yenilenebilir enerji santrallerine verdiğimiz destekte önemli bir adım daha attık. Önümüzdeki dönemde de bu alanda hayata geçireceğimiz uzun soluklu iş birlikleriyle ülkemizin çok yönlü kalkınmasına desteğimizi büyütmeye devam edeceğiz."

Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Cemil Kazancı, anlaşmaya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Depolamalı yenilenebilir enerji sağladığı yüksek faydayla enerji sistemlerinin geleceğini temsil ediyor. Bu alandaki her bir yatırım, ülkemizin enerji arz güvenliği, çevresel sorumluluk ve ekonomik büyüme hedeflerine doğrudan katkı sunuyor. Türkiye'de bu alanda ilk üretim lisansını alan şirket olarak, enerji dönüşümünde öncü rolümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz. Aksa Grup Şirketleri'nin uzun yıllardır farklı projelerde güçlü bir sinerji içinde çalıştığı TSKB ile bu kez depolamalı yenilenebilir enerji alanında önemli bir iş birliğine imza atmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu iş birliği, Türkiye'nin enerji dönüşümüne hizmet eden üç stratejik projeye hayat verecek. Aksa Enerji olarak sürdürülebilir yüksek büyüme hedefimizle, ülkemiz ve dünyamız için en doğru yatırımları hayata geçirmeye devam edeceğiz."

https://www.ifhaber.com/bankacilik/aksa-enerji-ve-tskb-guclerini-birlestirdi/?feed_id=103926&_unique_id=688934d00b190

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...