Ana içeriğe atla

Sahte Kimlikle E-İmza Dolandırıcılığı Artıyor

Son dönemde sahte kimlik kullanılarak alınan e-imzalarla gerçekleştirilen işlemlerde ciddi bir artış yaşanıyor. Bu konuda yürütülen soruşturmalar, sahte kimlik belgeleriyle alınan elektronik imzalar kullanılarak kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığını ve bu yöntemle bazı kişilere sahte diplomalar ve geçersiz resmi belgeler düzenlendiğini ortaya koyuyor. Bu durum hem bireysel hem de kurumsal güvenlik açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, çipli elektronik kimlik kartlarının sahteciliğin önüne geçilmesini sağlayacağını belirtiyor.

Kimlik sahteciliğine dayalı işlemler, son dönemde farklı alanlarda kendini göstermeye devam ediyor. Bu yöntemle eğitim ve sürücü belgesi (ehliyet) sistemlerine sahte kayıtlar giriliyor; gerçekte başarısız olan adaylar sistemde başarılı gösteriliyor; sahte diplomalar resmi sistemlerde geçerliymiş gibi gösteriliyor. Tüm bu işlemler, sahte e-imzalar kullanılarak ve sistemlere yetkisiz erişim sağlanarak gerçekleştiriliyor.

Bu olaylar, e-imza başvurularında kimlik doğrulama süreçlerinin zayıf noktalarının kötüye kullanılabileceğini açıkça gösteriyor. Elektronik imza, yalnızca dijital işlemleri kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dijital güvenliğin temelini oluşturuyor. Bu nedenle, elektronik imza verilirken yetkili kurumların kimlik doğrulama süreçlerini titizlikle yürütmesi hayati önem taşıyor.

E-imza başvuru ve temin süreçlerinde kimlik doğrulama süreçlerinin sıkılaştırılması, yeni nesil kimlik kartları ve biyometrik kontrollerin zorunlu hale getirilmesi, e-imza başvuru noktalarında kimlik doğrulamaya dayalı denetimlerin artırılması, kimlik doğrulama işlemlerinin dijital ve izlenebilir olması, alınması gereken önlemlerin başında geliyor.

Elektronik imza güvenliği, yalnızca bireylerin değil, devletin ve toplumun dijital itibarını da koruyor. Kimlik doğrulama süreçlerindeki her açık, büyük sistemsel zararlar doğurabiliyor.

Geliştirdiğimiz Teknolojilerle Sahteciliğin Önüne Geçilmesine Katkı Sağlıyoruz

biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, elektronik kimliklerin ve biyometrik doğrulama sistemlerinin dolandırıcılığa karşı etkili bir kalkan olabileceğini vurguluyor: “Sahte kimlikle e-imza alınarak yapılan işlemler her geçen gün daha sofistike hale geliyor. Bu işlemler, bireylerin bilgisi dışında gerçekleştirilebildiği için mağduriyet yaratıyor. Elektronik kimlik kartları ve biyometrik doğrulama sistemleri sayesinde, kişinin gerçekten kim olduğunu güvenli bir şekilde teyit etmek mümkün. biOnay olarak geliştirdiğimiz teknolojilerle, sahtecilik vakalarının önüne geçilmesine katkı sağlıyoruz.”

biOnay Hakkında

biOnay, kamudan özel sektöre kimlik doğrulamanın gerekli olduğu tüm işlemlerde güvenliği sağlayan ve kurumsal müşterilere uçtan uca anahtar çözümler sunan Türkiye'nin %100 yerli ilk mobil kart erişim cihazıdır. Türkiye'yi yeni bir deneyimle tanıştıran biOnay markasının arkasında e-imza ve mobil imza alanındaki 17 yıllık bilgi birikimiyle Elektronik Güvenlik Altyapısı A.Ş. (EGA) bulunuyor. EGA'nın kurumsal müşterileri için geliştirdiği 600'den fazla proje deneyimi biOnay ile e-Kimlik alanına taşınıyor. biOnay cihazlarının üretimi ise 1955 yılından bu yana dünyanın önde gelen otomotiv markalarına elektronik, elektromekanik ve mekatronik ürünler geliştiren KAT Mekatronik Ürünleri A.Ş.'nin 25.000 m2 kapalı alana sahip modern üretim merkezinde yapılıyor.

https://www.ifhaber.com/teknoloji/sahte-kimlikle-e-imza-dolandiriciligi-artiyor/?feed_id=104374&_unique_id=688be566672d5

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allianz - Yükselen Risk Trendleri Raporu 2025

Allianz Commercial 'ın "Yükselen Risk Trendleri 2025" (Emerging Risk Trend Talk) raporu, şiddeti ve sıklığı artan orman yangınlarını küresel olarak yükselen yeni bir risk faktörü olarak değerlendiriyor ve şirketlerin varlıklarını ve operasyonlarını korumak için bu riske karşı farkındalıklarını artırması gerektiğinin altını çiziyor. Rapora göre orman yangınlarının maliyeti 10 yılda 6 kat arttı. Allianz Commercial'ın raporuna göre, orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve coğrafi dağılımı son yıllarda iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve değişen arazi kullanım modelleri nedeniyle önemli ölçüde arttı. Hızlı yayılımları ise dünya genelinde çeşitli sektörlerde ve bölgelerde büyük riskler oluşturuyor. Ocak 2025'teki yıkıcı  Los Angeles  orman yangınlarının örnek olarak gösterildiği rapora göre, Batı ABD, Batı Kanada, Güney ve Doğu Avustralya ve Güney Avrupa, orman yangınlarına en çok maruz kalan coğrafi bölgeler. Ancak, bu tür yangınlar artık Kanada'nın ku...

Hayat Finans 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı

Hayat Finans , Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kuruluşunun ikinci yılı içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Tamamen dijital bir platform olarak tasarlanan, sade, hızlı ve şeffaf bankacılık anlayışıyla bireysel ve kurumsal kullanıcıların finansal ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunan Hayat Finans, kısa sürede kullanıcıların beğeni ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren  Hayat Holding 'in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Aynı zamanda Türkiye'de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding'in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ...

Jeopolitik Dengeler, Sigorta Sektörünü Etkiliyor!

Ortadoğu'da yükselen jeopolitik gerilimin, küresel sigorta ve reasürans piyasalarında yeni bir kırılma noktası oluşturduğunu belirten  IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO'su Murat Çiftçi , yaşanan gelişmelerin sektöre etkilerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Artan küresel gerilimlerin, yalnızca diplomatik dengeleri değil; lojistikten sigortacılığa kadar birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Bu gelişmelerin deniz taşımacılığı ve sigorta üzerindeki yansımalarını değerlendiren Murat Çiftçi, "Jeopolitik gerilimler, deniz taşımacılığının sürekliliğini ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik dışsal faktörlerden biridir. Bu tür gerilimler; gemi güzergâhlarının değişmesine, taşıma maliyetlerinin yükselmesine, limanlara erişimin kısıtlanmasına ve operasyonel risklerin artmasına neden olur. Özellikle çatışma bölgelerine yakın seyreden ticaret yolları –örneğin Hürmüz Boğazı, Kızıldeniz, Bab el-Mandeb gibi hassas geçitler– ciddi tehdit altına girebilir. Bunun s...